B2B şirketlerinin tedarik zincirleri yönetiminde karşılaştığı zorluklara odaklanan yazımızda, bu zorlukları aşmasına yardımcı olacak stratejileri keşfedin.

B2B Şirketlerinin Karşılaştığı Tedarik Zinciri Sorunları

Tedarik zinciri operasyonları, herhangi bir B2B şirketinin başarısının ana faktörüdür. Ürünlerin zamanında ve doğru miktarda stoklanmasını, hatasız şekilde sevk edilmesi ve teslim edilmesi son derece önemlidir. Kulağa çok karmaşık gelmese de, bu süreci yönetmek kolay bir iş değildir ve şirketlerin karlılıklarını etkileyebilecek çeşitli zorluklara gebedir.

Bu blog yazımızda, B2B şirketlerinin tedarik zinciri operasyonlarında karşılaştıkları en büyük zorluklardan bazılarını ve bunların nasıl ele alınabileceğine dair içgörüleri paylaşacağız. Siz de tedarik zinciri operasyonlarınızı optimize etmek isteyen bir B2B şirketiyseniz okumaya devam edin!

Görünürlük Eksikliği: B2B’de Tedarik Zinciri Operasyonlarının Görünmez Düşmanı

Bir B2B şirketi olarak karşılaştığınız en büyük zorluklardan biri,. B2B şirketleri için tedarik zinciri operasyonlarının sorunsuz çalışmasını sağlamakla ilgili yaşadığınız zorlukların sebebi çoğunlukla, gerekli verilere sahip olmamanız veya verileri doğru şekilde kullanamamanızdır. Bu da, görünmez bir düşmanla savaşmak gibidir. “Görünürlük”, tedarik zinciri boyunca operasyonlarınızın her bir aşamasında ürünlerinizi izleyebilme becerisini ifade eder. Bu beceri olmadan, tedarik zincirinizle ilgili bilinçli kararlar veremezsiniz, gecikme, aksama ve nihayetinde gelir kaybı riskiyle karşı karşıya kalırsınız.

Peki, B2B şirketlerinin tedarik zinciri görünürlüğü elde etme konusunda karşılaştıkları zorluklardan neler? Her şeyden önce, “veri sorunları” diyebiliriz. Tedarik zinciri, üreticilerden distribütörler ve kargo sağlayıcılara kadar pek çok farklı oyuncunun yer aldığı kompleks bir sistemdir ve tüm bu kaynaklardan veri toplamak oldukça zordur. Ek olarak, sahip olduğunuz veriler eksik veya yanlış olabilir, bu da sorunlarınızı daha büyük sorunlara dönüşmeden önce çözme ihtimalinizi düşürür.

Dahası örneğin, herhangi bir zamanda ürünlerinizin nerede olduğunu bilmiyorsanız, siparişleri zamanında karşılayamazsınız, bu da mutsuz müşterilere ve potansiyel müşteri kaybına neden olur. 

Peki, tedarik zinciri operasyonlarınızdaki görünürlük eksikliğini gidermek için ne yapabilirsiniz? Çözümlerden biri, ürünlerin gerçek zamanlı takibini ve izlenmesini sağlayabilen teknolojilere yatırım yapmaktır. 

Diğer bir strateji, iletişimi ve veri paylaşımını iyileştirmek için tedarik zinciri operasyonlarına hakim bir fulfillment partneri ile çalışmaktır. OPLOG gibi teknolojiye yatırım yapan, size kargolama, depolama, satış gibi kritik verileri tek bir platform üzerinden verebilecek bir fulfillment partneri ile işbirliği yapabilirsiniz. 

Küresel Tedarik Zincirlerinin Karmaşasında Yolunu Bulmak

Dünya, sınırlar ve kıtalar boyunca dolaşan ürünler ve hizmetlerle her zamankinden daha fazla birbirine bağlı. Küresel ölçekteki bu bağlantıda olma hali, işletmeler için muazzam fırsatlar sunarken, özellikle tedarik zinciri operasyonları söz konusu olduğunda önemli zorluklar da yaratıyor. Küresel tedarik zincirlerinin karmaşıklığı göz korkutucu olabilir, ancak B2B şirketleri zorlukları anlayarak etkili çözümler uyguladıklarında, başarıyı yakalayabilir.

Küresel tedarik zincirlerinin belki de en zorlayıcı boyutu lojistiktir. Üreticiler, distribütörler, nakliyeciler ve gümrük görevlileri gibi sürece dahil olan çok sayıdaki aktörle etkileşim halinde kalarak ürünlerin hareketini koordine etmek ve yönetmek kurumsal yetkinlik gerektirir. Farklı ülkelerin farklı düzenlemeleri ve gereksinimleri olması süreci daha da karmaşık hale getirir.

Uzun mesafelerde taşınan ürünlerin yüksek nakliye maliyetleri bir diğer önemli konudur. Küresel ölçekte iş yaptığınızda nakliye, genel tedarik zinciri giderleri içerisinde en üst sırayı alan kalem olabilir. İşletmelerin hız ve güvenilirlik ihtiyacı ile maliyetleri kontrol altında tutma zorunluluğu arasında bir denge kurması gerekir.

Risk yönetimi dikkatle üzerine eğilmeyi gerektiren bir diğer zorlayıcı alandır. Doğal afetler, siyasi istikrarsızlık ve diğer aksaklıklar, küresel tedarik zincirleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir ve gecikmelere, maliyetlerde artışa ve gelir kaybına yol açabilir. İşletmelerin, bu aksaklıkların etkisini azaltmak için sağlam risk yönetimi stratejilerine sahip olması gerekir.

Peki, işletmeler bu zorlukları nasıl aşabilir ve küresel tedarik zincirlerinin karmaşası içinde yollarını nasıl bulabilir? Çözümlerden birisi, işbirliği ve güveni teşvik etmektir. Başarılı küresel tedarik zinciri yönetimi, iş ortakları arasında işbirliği ve güven gerektirir. B2B işletmeleri, tedarikçiler ve diğer ortaklarla güçlü ilişkiler kurmaya öncelik vermeli ve sorunları ele almak ve birlikte çözüm bulmak için açık ve şeffaf bir şekilde iletişim kurmalıdır. Diğer bir çözüm, yeteneğe ve becerilere yatırım yapmaktır. Karmaşık bir küresel tedarik zincirini yönetmek, özel beceri ve uzmanlık gerektirir. B2B işletmeleri, çalışanlarının küresel tedarik zinciri yönetiminin zorluklarını aşmak için gereken bilgi ve becerilere sahip olmasını sağlamak için yetenek geliştirme ve eğitime yatırım yapmalıdır. Birçok seçkin B2B firmasının tercih ettiği çözüm ise, OPLOG gibi bir fulfillment şirketiyle çalışmaktır. Global fulfillment ağı ile OPLOG, nakliye, depolama ve gümrükleme dahil olmak üzere uçtan uca tedarik zinciri çözümleri sağlar. Uzmanlığı ve teknolojisi ile, B2B şirketlerinin tedarik zinciri operasyonlarını düzene koymalarına, daha fazla verimlilik ve maliyet tasarrufu elde etmelerine yardımcı olur. 

OPLOG'un depolarının ve ofislerinin olduğu lokasyonları keşfetmek için tıklayın.

Stokları Yönetiminde Hassas Dengeleri Tutturmak

Stok yönetimi, B2B şirketleri için tedarik zinciri yönetiminin kritik bir noktasıdır. Buradaki zorlayıcı etmenlerin başında, talebin belirsizliği gelir. B2B şirketleri genellikle dalgalı talep modelleriyle karşı karşıya kalır ve bu da ihtiyaç duyulan stok miktarını doğru bir şekilde tahmin etmeyi zorlaştırır. Talebin gereğinden fazla öngörülmesi, fazla stok yapılmasına ve sermayenin bağlanmasına neden olabilirken, talebin az tahmin edilmesi stokların tükenmesine ve satış kaybına yol açabilir. Stok dengelerini bu hassas dengeye göre yönetmek uzmanlık, doğru içgörüler ve operasyonel yetkinlikle mümkündür.

Diğer bir zorluk da stok tutmanın maliyetidir. Fazla stok tutmak, diğer yatırımlar için kullanılabilecek işletme sermayesini bağlar. Ayrıca, kira ve sigorta gibi depolama maliyetleri işletmeler için önemli bir gider olabilir.

Son olarak, stok doğruluğundan bahsetmek gerekir. Stokların tükenmesinin veya fazla stok tutmanın başlıca sebeplerinden biri hatalı stok sayımlarıdır. İşletmelerin doğru envanter tutması ise, etkin envanter yönetimi sistemleri ve süreçleri ile mümkündür.

Peki, B2B şirketleri bu stok yönetimi zorluklarını nasıl çözebilir? Envanter yönetimi ve optimizasyonu konusundaki uzmanlığıyla OPLOG, işletmelerin müşteri talebini karşılama ve fazla envanterden kaçınma arasında doğru dengeyi kurmasına yardımcı olabilir. OPLOG, teknoloji ve veri analitiğinden yararlanarak işletmelerin talebi doğru bir şekilde öngörmesine, stok seviyelerini optimize etmesine ve elde tutma maliyetlerini düşürmesine yardımcı olur.

Sonuç olarak, tedarik zincirindeki riskleri azaltmak, B2B şirketleri için iş operasyonlarının önemli bir boyutudur. Ancak işletmeler, OPLOG gibi bir sipariş karşılama şirketiyle ortaklık yaparak bu riskleri etkili bir şekilde yönetebilir ve tedarik zincirlerinin dirençli kalmasını sağlayabilir. Global fulfillment ağı, teknolojisi ve uzmanlığı ile OPLOG, işletmelere operasyonları düzene koymaya, maliyetleri düşürmeye ve kesintilerin etkisini azaltmaya yardımcı olan uçtan uca tedarik zinciri çözümleri sunar.

Cep depolar diğer adıyla transit depolar, saklamanın gerekli olmadığı, çok kısa süreli ürün aktarmaları için kullanılan depolardır.

Cep Depo Ne Demektir?

Depolama ihtiyacı tarihte çok eski zamanlara dayanmaktadır. Depolamanın başlangıçtaki amacı, temel gereksinim maddelerinin, olumsuz çevre ve iklim koşullarından korunmasıydı. E-ticaret siteleri tarafından çok sayıda tüketim malının üretildiği ve pazarlandığı günümüzde ise depoların işlevi çok daha farklı ve önemli bir hal almıştır. Firmalar, üretime giren hammaddenin ya da üretimden çıkan yarı ürün ve ürünün taşınması sırasında bilgi eksikliklerinden doğan zararları en aza indirgemek isterler. Bu nedenle artık her saniye daha fazla değer kazanmıştır. Kalite sistemlerinin Türkiye’de uygulamaya alınması ile özellikle e-ticaret sektörü için depolama alanlarında olumlu bir değişim süreci başlamıştır.

Depolama, depolardaki ve dağıtım merkezlerindeki tüm işlevleri içeren oldukça kapsamlı bir kavramdır. Depolanmış olan malzemelerin pek çoğu depolarda; mal kabul, istifleme/yerleştirme, toplama ve sevkiyat olmak üzere dört şekilde elleçlenmektedir. Tedarik zincirinde önemli maliyet kalemlerinden biri olan depolama, hareket hızı sıfır olan bir taşımadır.

Cep depolar diğer adıyla transit depolar, saklamanın gerekli olmadığı, çok kısa süreli ürün aktarmaları için kullanılan depolardır. Cep depolardaki esas amaç, pek çok farklı noktadan gelen ürünlerin ayrıştırma ve/veya birleştirme operasyonları ile birlikte belirli bir pazar ve müşteri grubuna hızla sevk edilmesidir. Aynı zamanda aktarma merkezleri ile aynı fonksiyona sahiptir. Depolar, pazara dağılmış şekilde çok sayıda ve küçük ölçekli olabilirler. Bunlara; havaalanlarındaki ya da tren istasyonlarındaki depolar ile ecza depolarının şubeleri örnek olarak verilebilir. Cep depoları, merkezkaç depo kategorisinde değerlendirilir.

E-ticaret firmaları için çok önemli bir yere sahip olan, ürünlerin kısa süreli olarak muhafaza edildiği cep depoları, farklı tedarikçilerden toplanan ürünlerin ayrıştırma ve/veya birleştirme operasyonlarının gerçekleştirildiği önemli bir depo türüdür. Bu depolarda operasyonların hızlı bir şekilde gerçekleştirilmesi ve bu sayede bir an önce ürünlerin müşterilere dağıtılmak üzere araçlara yüklenerek sevk edilmesi çok önemlidir. Literatürde çapraz sevkiyat (crossdocking) olarak adlandırılan taşıma şeklinde bu tür depolar kullanılır. Transit depo kullanımı işletmelerin taşıma maliyetlerinden önemli derecede tasarruf etmesini sağlayabilir.

Depolama; belirli nokta(lar)dan gelen ürün veya yüklerin teslim alınıp, belirli bir süre korunduktan sonra belirli noktaya/noktalara gönderilmek üzere hazırlanmasıdır. Başka bir deyişle; ihtiyaçları gidermek üzere hammadde, yarı ürün, bitmiş ürün ve diğer malzemelerin, belirlenmiş alanlarda ve belirli esaslara göre bulundurulmasıdır. Depolama faaliyetleri ise ürün özelliklerine ve ürünlerin konumlandığı sektörün yapısına göre değişmektedir. Depolama temel olarak kontrol, teslim alma, yerleştirme, sayım, toplama, kontrol ve gönderme faaliyetlerini kapsayan bir süreçtir.

Depo aynı zamanda katma değer üretilen bir merkezdir. Sevk zamanlarının kısaltılması ve müşteri sipariş sürelerinin azaltılmasındaki katkısı oldukça fazladır. Bu nedenle depo, profesyonel bir bakış açısı ve sistemli çalışmayı gerektirir. Depolar, ürünlerin hammadde aşamasından üretim ortamına, daha sonra da tüketim merkezlerine ve dağıtımına kadar olan bütün faaliyetler dizisinin gerçekleştirilmesinde stratejik bir rol oynayan önemli ara noktalardır. Online ticaret yapanların sayısının hızla arttığı günümüzde, depolar çok daha önemli hale gelmiştir. OPLOG, akıllı depolama sistemleri ile depolama sürecini sizin için en profesyonel şekilde yönetir.

Blockchain, finansal kapasitenin yenilenmesi, tutarsızlığın, ödeme süreci ve uyumluluk sorunlarının en aza indirilmesi gibi birçok vaat sunuyor.

Tedarik Zincirinde Blockchain’in Önemi

Blockchain teknolojisi, şeffalığın artması, finansal kapasitenin yenilenmesi, tutarsızlığın yok edilmesi, ödeme sürecinin doğruluğunun arttırılması, uyumluluk sorunlarının en aza indirilmesi gibi birçok vaat sunuyor.

Giderek dijitalleşen bir dünyada, Blockchain gibi teknolojinin hayatımıza girmesi lojistik sektörü için önemli yeniliklerin başında geliyor. Blockchain teknolojisi, şeffalığın artması, finansal kapasitenin yenilenmesi, tutarsızlığın yok edilmesi, ödeme sürecinin doğruluğunun arttırılması, uyumluluk sorunlarının en aza indirilmesi gibi birçok vaat sunuyor.

Her ne kadar bu teknoloji yeni olsa da, potansiyeli tedarik zinciri yöneticileri tarafından göz ardı edilmemelidir.

Tedarik Zinciri Yöneticileri ve Blockchain

Blockchain teknolojisi, bir süredir tedarik zincirinde gündem konusu olmaya devam etse de, blockchain test programları 2018’de gerçek platformlarda görülmeye başlandı. Maersk ve IBM gibi ana şirketler blockchain aracılığıyla uçtan uca görünürlük ve transparanlık sağlayabilmek için yenilikçi platformlarda çalışıyorlar.

Bu teknoloji, elektronik veri değişiminin ve kagıt üzerindeki sistemlerin yok edilmesi, verimsizliğin en aza indirilmesi gibi yollar yardımıyla milyon dolarlar biriktirebileceğiniz anlamına geliyor. Bu günlerde, tedarik zinciri yöneticileri bu teknolojinin geleceği hakkında kararsız ve kafaları karışık. Amacını anlamış olsalar da, blockchain teknolojisini gerçek hayata geçirmek imkansız gibi gözüküyor olabilir.

Bunun sonucunda da, tedarik zinciri yöneticileri standart işlem prosedüründe bu değişimi hafifletmenin tek başarılı yolunun blockchain teknolojisi olduğunun farkına varamıyorlar. Blockchain teknolojisinin tedarik zinciri yönetimine etkileri global alanda birkaç yıldır tartışılıyor.

Blockchain teknolojisi dökümantasyon sürecindeki potansiyel etkileri nedeniyle tedarik zincirinde önemli bir rol oynuyor. Sipariş emirlerini takip edebilme, belgeleri tahsis etme ve doğrulayabilme, IoT uyumlu cihazlar (dijital vergiler, barkodlar ve seri numaralar)ile ürünler arasında fiziksel bağlantı kurma gibi yararlar sağlıyor.

Transparanlık ve görünürlük için blockchain kullanımı en önemli çözümlerin başı olarak varsayılıyor. Blockchain teknolojisinin bugünün tedarik zinciri problemlerini çözüme ulaştıracağı söyleniyor. E-ticaret çağı, paralel ithalat olarak da bilinen, sahte ürün alım riskini de içinde barındırıyor. Blockchain teknolojisi sayesinde, tüketiciler, satıcılar ve tedarikçiler aldıkları ürünleri doğrulayabilecek bu sayede de tedarik zincirinde verimlilik ve güvenilirlik artmış olacak.

Örneğin gıda gibi hassas bir konuda pek çok şeffaflık öngörülüyor. Blockchain ile izlenebilirlik, bozulma, bulaşma gibi konularda iyileşmeler yaşanacak. Artan gıda güvenliği ile taze gıda tedariği artacak ve şeffaf bir süreç oluşacak.

Tedarik Zincirinde Blockchainden Faydalanmanın Diğer Yararları

-Hizmet Düzeyi Sözleşmesi’nde yer alan görevlerin ve sorumlulukların yerine getirilmesini sağlayarak tedarikçileri ve satıcıları daha güvenilir kılma

-Entegre edilebilen ödeme seçenekleri, sipariş ve ödeme süreci arasındaki süreyi azaltma, malların zamanında ve düzgün ulaşımını garantiye alma

-Umumi ve kişisel blok zincirleri oluşturabilme, mal sahiplerini koruma

-Tedarik zincirindeki kıymetli eşyaların transferi ve miktarı dahil tüm eylemleri kaydetme

-Kapsamlı ölçeklenebilirlik ve ürünün imalatçısı, menşei ve kullanımı gibi geniş bilgiler sağlayan en iyi düzeyde müşteri hizmetleri

Global ölçüde, Tedarik zincirinde Blockchain 18 trilyon dolar global ticaret finansman piyasası oluşturacak. Blockchain tedarik zincirinde sürpriz bir hamle oluşturarak sizin ve takımınızın kazanmasını sağlayacak. Fakat, zayıf bir planlama ve yetersiz bir gelişim süreci sizin zararınıza olacaktır. Şansa bırakmak yerine, organizasyonunuzu iyi yapın ve başarılı bir tedarik zinciri yönetimi için Blockchain’in ne kadar kıymetli olduğunu öğrenin.

Depo yönetimi operasyonlarında depolama maliyetlerin düşürülmesi hedefi günümüzde ekonomik süreçlerin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Depo Yönetimi: Lojistik Depolama Maliyetleri Nasıl Düşürülür?

Depo yönetimi operasyonlarında maliyetlerin düşürülmesi hedefi günümüzde ekonomik süreçlerin bir sonucu olarak sürekli değişen rekabet koşullarının ürünlerin yaşam koşul sürelerini kısaltması, yeni teknoloji kullanımını artırması, Ar-Ge giderlerini artırması, tüketici gereksinimlerine en uygun özellikteki mal ve hizmetlerin düzenlenmesi gibi işlemler gereği, firmalar maliyetlerini düşürebilecekleri lojistik faaliyetlere yönelmiştir.

Firmalar gittikçe artan rekabet ortamında lojistik faaliyetlerini güçlü tutarak pazar paylarını ve karlarını daha rahat artırabilir. Ancak burada önemli olan konu düşük maliyetli girdi ile üretilen mal ve hizmeti rekabet edilebilir bir fiyatta, kalitede ve zamanda pazara sunarken, aynı zamanda en uygun maliyet düzeyini yakalayabilmektir.

Depolama alanında maliyeti uygun düzeyde tutabilmek de bu aşamaları güçlendiren faaliyetlerden biri. Depo yönetimi sırasında, ürün sevkiyatından malzeme tedarikine kadar birçok farklı faaliyetin sürekli olarak gerçekleştirilmesi aşamasında büyük ve önemli bir rol oynar.

Firmaların üretimde süreklilik sağlayabilmesini, pazara doğru zamanda ürün yetiştirebilmeyi ve rekabet gücünü artırabilmeyi sağlar. Bu yüzden depolama yönetimi, lojistik ve tedarik zincirinde maliyetli bir kalemdir.

Peki depolama maliyetlerinizi nasıl düşürebilirsiniz?

Depoların metrekare maliyetlerinin çok yüksek olduğu günümüzde ihtiyaca göre yapılmayan depo yönetimi hem çok ciddi operasyonel sıkıntılar yaratır hem de maliyeti artırır. Oluşan bu maliyet baskısı ise iş ortaklıklarında ya da iş geliştirme sürecinde büyük sorunlar doğurabilir. Bu yüzden firmalar kendi ihtiyacına uygun büyüklükte bir depo temin ederek maliyetini kontrol altında tutabilir.

Çok büyük yatırımlar ile depo kurmak da maliyeti artıran bir davranıştır. Birçok firma depolarını kaynak, iş gücü ve zaman ayırarak kendisi işletmeye çalışarak, satış sürecine ayıracağı zaman ve paradan çalmış olur. Şirketler depoları kendileri kursa dahi, işletmeyi başka bir firmaya vererek brüt karlılığı artırabilir. Örneğin depolarda tutulan paletler göz önünde bulundurulduğunda, brüt karlılık bu aşamada nakliye operasyonuna göre çok daha fazladır. Eğer bu kurgu doğru bir şekilde ayarlanabilirse çok daha avantajlı olacaktır.

Mal akış çizgisi olmayan firmaların para kaybetmesi de kuşkusuzdur. Eğer depo sahibi, yatırım sürecinin en başında hizmet sunacağı müşterisini belli ederse sektöre 1 -0 önde başlayabilir. Ama eğer belli değilse bu bir nevi kumara dönüşecektir ve götürüsü yüksek olacaktır. Bu durumda önceden ihtiyaçları öngörüp tüm tedarikçiler ile birlikte yola çıkmak maliyetleri de optimize etmeyi sağlar.

Doğru Lojistik Sağlayıcıyla Çalışmak

Lojistik sağlayıcılar sahip olduğu yeteneklere göre farklı kategorilere ayrılır. Sizin yapmanız gereken işinizin ihtiyaçları doğrultusunda en karlı ve olumlu adımları atabilecek lojistik sağlayıcıyla çalışmaktır. İşte tam bu noktada lojistik sağlayıcı piramitinde kullandığı teknoloji ve üstün operasyonel kabiliyeti olan 4PL (Dördüncü Parti Lojistik Sağlayıcı) ile çalışmaktır. İster E-ticaret yapıyor olun ister perakende yoluyla çalışıyor olun hiç fark etmez 4PL lojistik sağlayıcılar sahip oldukları teknolojik yeterlilik ve operasyon kabiliyetiyle size büyük avantaj sağlayacaktır.

Bugün depolama maliyetlerinizi azaltma noktasında ihtiyacınız olan stratejik planlama ve operasyonel lojistik kabiliyetini teknolojiyle birleştiren OPLOG fulfillment ile depolama maliyetlerinizi azaltma noktasında büyük avantajlar elde edebilirsiniz. Size bir telefon ya da e-posta kadar uzağız.

Fulfillment hizmetinde önemli bir yere sahip olan kırılgan ürün gönderimi yaparken uygulayabileceğiniz 6 adımı anlattığımız blog yazımızı okumak için tıklayın.

6 Kolay Adımda Kırılgan Ürünler Nasıl Paketlenir?

6 Kolay Adımda Kırılgan Ürünler Nasıl Paketlenir? | OPLOG

Ürünlerin nakliyesi bazı durumlarda oldukça zor olabilir, ancak kırılgan ürünlerin nakliyesi diğer ürünlere oranla çok daha zor hale gelebilir! Bu nedenle bu tarz ürünleri gönderirken ekstra dikkatli olmalısınız, çünkü nakliyat işlemi esnasında herhangi bir şey kırılır veya hasar görürse, kaybı üstlenmek durumunda kalabilirsiniz ve bu size mutsuz bir müşteri olarak geri dönebilir. Eğer müşterileriniz düzenli olarak bozuk ürünler alıyorsa, e-ticaret işletmenizin envanteri, size maliyet ve itibar kaybettirecek hale gelebilir.

Kırılgan ürünlere örnek olarak cam eşyalar, müzik aletleri, teknoloji ürünleri gibi kırılgan ürünler gösterilebilir. Bu hassas parçaların sevkiyatı çok daha fazla dikkat gerektirir. Taşıyıcıların bu ürünleri kamyonlara attığı, düşürdüğü ve kutuların taşınırken hareket ettiği durumlar oldukça sık meydana geldiği için ürünlerinizin sağlıklı bir biçimde müşterilerinize ulaşması olumsuz şekilde etkilenebilir. Nakliye sigortası satın alarak bu durumun önüne geçebilirsiniz ancak uzun vadede bu uygulama sorununuzu çözmez.

Kırılgan ürünleri gönderirken hasarların %100'ünü önlemek neredeyse imkansızdır, ancak bu gönderide nakliye hasarlarını nasıl önleyeceğinizi ve müşterilerinizi nasıl mutlu edeceğinizi öğreneceksiniz. Bu yazımızda hassas ürünleri nasıl daha iyi göndererek müşteri memnuniyetinizi arttırabileceğinizi öğreneceksiniz.

Neden e-ticaret işletmelerinin kırılgan ürünleri gönderirken dikkatli olmaları gerekiyor?

E-ticaret işletmelerinin kırılgan ürünleri gönderirken dikkatli olmaları gerekiyor çünkü bu tip ürünler, envanterinizin sevkiyat sırasında zarar görerek müşterilerinizin memnuniyetini düşürüyor hem de müşterileriniz bu gibi ürünleri iade ettiğinde ürünü eski formuna kavuşturmak veya envanterinizin dışına çıkarmak size maliyet olarak geri dönebiliyor.

Aynı zamanda müşterileriniz tarafından aldığınız kötü yorumlar, e-ticaret satışlarınızı oldukça kötü şekilde etkileyerek işletmenizin itibarını zedeleyebiliyor.

Kızgın Müşteri ile Başa Çıkmak

Kırılgan eşyalar nasıl gönderilmelidir?

Kırılgan eşyaların nakliyesi ilk bakışta gözünüze karmaşık görünebilir, ancak süreç anlatacağımız adımları takip ettiğinizde çok daha basit hale gelebilir. Kırılgan öğelerin doğru şekilde nasıl gönderileceğine ilişkin en iyi uygulamalardan bazıları şunlardır:

1. Göndermeyi planladığınız üründen yalnızca biraz daha büyük olan bir kutu seçin

Ürününüzün kaymasına yol açacak, içerisinde çok fazla alan bulunduran kutuları kullanmak size sorun yaratabilir. Bu nedenle ürününüzden biraz daha büyük bir kutu kullanmak, kalan boş alanın her şeyi yerinde tutmak için istifleme malzemesiyle doldurulmasını sağlar.


Poli postalar kutulara göre daha ucuza gönderilebilse dahi, kolayca parçalanabildikleri için hassas, kırılabilir ürünler için iyi bir seçenek değildirler. Balonlu naylon dolgulu poli çantalar olsa da, bunlar kırılgan eşyaların kırılmasını sevkiyat sırasında oluşabilecek ve ürünün atılması veya taşınırken ürünün hareket etmesi gibi durumlarda ortadan kaldıramaz. Bu nedenle ürününüzde yalnızca biraz daha büyük bir kutu seçmek daha iyi bir seçenektir.

2. Ürününüzü yastıklama malzemesine sarın

Ürünleriniz destekleyici ambalajlarla üretilmiyorsa ve gevşek bir şekilde depolanıyorsa (yani, etrafında küçük bir kutu olmadan gönderilecek bir cam makyaj tüpünüz varsa), o zaman onları çok fazla istifleme malzemesiyle sarmanız gerekecektir.

3. Eğer gerekiyorsa ürününüzü köpükle kaplayın

Kutuda boş yer varsa, boşluğu hava yastıkları, ambalaj fıstıkları veya buruşuk kağıtlarla kutuyu doldurduğunuzdan emin olun.

5. Kutunun üstüne "kırılgan" yazan bir etiket ekleyin

Kırılgan yazan bir çıkartma veya etiket, nakliyeciye/taşıyıcılarına kutuyu dikkatli bir şekilde tutmaları gerektiğini bildirir. Nakliye etiketini kapatmadığı sürece taşıyıcılar tarafından görülmesini sağlamak için birden fazla çıkartma bile kullanabilirsiniz.

6. Bir eğim veya darbe detektörü takın

Bu tarz cihazlar tipik olarak dik durması gereken ve çok hassas taşıma gerektiren gönderiler için kullanılır. Parsel gönderileri için nadir ve çok pahalı olsalar da yalnızca kırılgan bir ürünün ne zaman hasar görebileceğini size bildirmekle kalmaz, aynı zamanda işleyicileri daha dikkatli olmaya teşvik eder.

Tüm bu süreçleri OPLOG ile çalışarak çok daha profesyonel şekilde gerçekleştirebilirsiniz. Siz envanterinize ve satışlarınıza odaklanırken tüm depolama, kargolama, teslimat ve iade sürecini OPLOG’a devrederek kazancınızı ve ürünlerinizin teslimatını güvence altına almak istiyorsanız  ücretsiz fulfillment danışmanlığı alın.

OPLOG en popüler satış platformları ile entegre çalışır. E-ticaret sitenizi kolayca OPLOG'a entegre ettikten sonra stok ve sipariş sayılarının yanı sıra teslimat ve iade süreçlerini de tek bir platform üzerinden dilediğiniz zaman ve yerde kontrol edebilirsiniz.

Ürünlerinizi depolarımızda stokluyoruz

Sistem entegrasyonunun ardından yüksek teknoloji ile donatılmış depolarımıza ilettiğiniz ürünler kalite kontrol ve stok sayımından geçirilir. Artık hem siparişleriniz hem de stoklarınız anlık olarak OPLOG platformu üzerinden görünür.

Satış kanallarınız entegre olduktan sonra siparişleriniz anında OPLOG’a iletilir. Saat 13:00'e kadar gelen her sipariş için ürünleriniz aynı gün toplanarak markanız için tasarladığınız şekilde paketlenir.

Çalıştığınız bir kargo firması yok ise siparişleriniz OPLOG One’nın akıllı algoritmaları ile paket büyüklüğü ve adrese göre teslimat süresi kriterler göz önünde bulundurularak en optimal kargo firmasına teslim edilir. Kargo süreçlerinde yaşanabilecek aksaklıklar ekiplerimiz tarafından çözümlenirken size de süreçleri anlık olarak OPLOG platformundan takip etmek kalır.

E-ticaretin en önemli ve en problemli bölümü olan iadeler OPLOG kontrolünde. Oluşabilecek iadelerin kontrolü, tekrar satılabilir ürünlerin ayrıştırılması ve stok güncellemeleri konularını platformumuz üzerinden takip edebilirsiniz.

Stoklama ve depolamanın yanı sıra OPLOG fulfillment hizmeti ile müşterileriniz harika bir satın alma sonrası deneyimi yaşar. Siz ise markanıza ve satışlarınıza odaklanırken dilediğiniz zaman bütün süreçleri OPLOG Platformu üzerinden takip edebilirsiniz.

Bu içeriğimizde tedarik zinciri yönetimi ile nasıl sürdürülebilir başarıyı elde edebileceğinize dair bilgilere ulaşabilirsiniz.

Tedarik Zinciri Yönetiminin Sağladığı Yararlar

Tedarik zincirlerini teknolojinin imkanları dahilinde en iyi şekilde yönetebilen, pazara daha yakın olan, tüketicilerin isteklerini bilen ve taleplerine hızlı bir şekilde cevap verebilen işletmeler sektörün öncülerinden biri olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor. Bu noktada sektörün öncülerinden olabilmek için tedarik zinciri içerisindeki riskleri en aza indirerek işletmeniz için avantaj sağlayacak hamleler yapmalısınız. Bu içeriğimizde tedarik zinciri yönetimi ile işletmenize sağlayabileceğiniz avantajların yanı sıra risk yönetimi sayesinde nasıl sürdürülebilir başarıyı elde edebileceğinize dair bilgilere ulaşabilirsiniz.

Tedarik zinciri yönetimi sürecinde doğru hamleler yapmak ve satışlarınıza rahatlıkla odaklanabilmek için tedarik zinciri yönetiminde işletmenizi rahatlatacak e-ticaret lojistiği çözümlerinden faydalanabilirsiniz. Teknoloji tabanlı e-ticaret lojistiği çözümlerimizi keşfetmek ve daha fazlası için...

E-ticaretin bel kemiği: Tedarik zinciri 

Tedarikçiler, üreticiler, dağıtıcılar ve perakendecilerden oluşan tedarik zinciri günümüz ekonomi dünyasının en önemli sistemlerinden biridir. Bu sistemi hatasız bir şekilde yönetebilen işletmeler sektörün önde gelenleri haline gelir. Sadece markaların ürün çeşitliliği ve fiyatları ne yazık ki bu alanda başarıyı garantilemiyor. Sonuçta ürünleriniz ne kadar iyi olursa olsun, markanızı duyurmak için ne kadar para harcarsanız harcayın, ürününüzü almak için gelen müşterinize o an istediği ürünü sunamıyorsanız tüm çabalarınız boşa gidiyor demektir.  

Tedarik zinciri ya da lojistik ağı, hammaddelerin mamul ya da hizmete dönüştürülerek son kullanıcıya ulaştırıldığı sistem içerisinde malzeme ve bilgi akışının tedarikçi, üretici, dağıtıcı, perakendeci ve tüketiciler arasında etkin bir şekilde sağlandığı yönetsel görevler ağına verilen isimdir.

Tedarik zinciri, başka bir ifade ile zincirde yer alan temel iş süreçlerinin (operasyonların tasarımı, planlanması, işletilmesi, kontrolü, izlenmesi vb.) entegrasyonunu en doğru şekilde sağlayarak müşteri memnuniyetini artıran iş modellerinin oluşturulması olarak tanımlanabilir. Tedarik zinciri yönetim süreçleri genel olarak 7 adımdan oluşur.

Temel Tedarik Zinciri Yönetim Süreçleri 

1.Satış ve operasyon planlama 
2.Stratejik iş planlama 
3.Talep ve sipariş yönetimi 
4.Üretim 
5.Envanter (stok) yönetimi 
6.Depo yönetimi 
7.Sevkiyat (taşıma) 

Tedarik zinciri yönetiminin farklı temel amaçları vardır. Lojistik süreçlerin düzenlenmesi, tüm tedarik süreçlerinin sürekli olarak iyileştirilmesi, satın alımda rekabetçiliğin artırılması, talep ve tedarik içerisindeki dengenin korunması gibi konular, bu temel amaçlar arasında sayılabilir.

Tedarik zinciri yönetiminin amaçları nelerdir?

Tedarik zinciri yönetiminin işletmeler için amacı ya da misyonu, rekabet avantajını sağlamak için envanter ve işletme masraflarını düşürürken aynı zamanda çıktı miktarını artırabilmektir. Yani işletmenizin, rekabeti yüksek olan e-ticaret ekosisteminde sürdürebilir başarıyı yakalaması için tedarik zinciri yönetimini az riskle ve yüksek kar ile yönetebilmesi gerekir. Peki, riskleri en aza indirmek için işletmenizin üstüne düşen görevler nelerdir?

Tedarik zincirinde risk yönetimi

Belirsizliklerle dolu e-ticaret dünyasında önünüzü görmek ve riskleri en aza indirmek için olasılıkları planlamanız gerekir. Diğer bir ifadeyle, risk yönetimi yaparken sürekli “ya olursa”, “ya olmazsa”, “eğer olursa”, “ne yapılabilir”, “ne yapılamaz gibi soruları sormalısınız. Bu soruları sorarken her zaman A planının yanı sıra B, C, D planları bir kenarda hazır olmalı. Planlarınızı oluştururken riskleri sınıflandırarak beklenmedik, beklenen ya da öngörülemeyen şeklinde ayırmalısınız. Her bir olasılığı ele almak ve hataya yer vermemek için risk yönetimi süreçlerinizde öncelikle risklerinizi belirlemeli, analiz etmeli, değerlendirmeli ve önlem almalısınız.

Risk yönetimi uzun zamandır tecrübe ettiğimiz Covid-19 pandemisi ile örneklendirilebilir. Bu dönem boyunca, tedarik zincirlerinde büyük oranda aksaklıklar ortaya çıkmış ve birçok işletmenin risk yönetim stratejilerinin hedeflendiği gibi çalışmadığı gözlenmiştir. Öngörülemeyen riskler arasında yer alan küresel salgın hastalıklar için önceden risk yönetim programı hazırlayan ve anında fiziksel satış kanallarını doğrudan online satış kanalları haline getiren firmalar bu kriz anını avantaja çevirmeyi başardı.

Bazı durumlarda ise işletmenizin öngördüğü riskler olabilir. Örneğin işletmenizin sattığı ürünler arasında sezonluk satış yapabildiği ajandalar var. Ajandalar dönemsel olarak satışları artan ancak ilerleyen dönemlerde talepleri azalan ürünlerdir. Bu durumda potansiyel riskler arasında sayılan öngörülebilen risk işletmeniz için stok yetersizliği olabilir. Bu noktada riski tanımladığınıza göre satışlarınızın yoğun olduğu dönemlerde stoklarınızı artırmalı ve eksik ürün sorununun önüne geçmelisiniz. Riskleri en aza indirdiğiniz sürece tedarik zinciri yönetiminin faydalarını hızlı bir şekilde göreceksiniz.

Tedarik zincirinin önem derecesi şirketten şirkete değişebilir. Ancak küçük ya da orta demeden tüm şirketler için en önemli konulardan biridir. Bu yüzden zincir yönetiminin doğru araçlarla ve sağlıklı bir şekilde yapılması şirketin büyümesini, kar oranının artmasını sağlar.

Tedarik zinciri yönetiminin kısaca faydalarından bahsetmek gerekirse;

• Müşteri memnuniyetini artırır.

• Yapılan teslimatların performansını iyileştirir.

• Üretimde devamlılık sağlar.

• Stokların kontrollü bir şekilde azaltılmasında yardımcıdır.

• Verimlilik ve beraberinde kapasite artışı sağlar.

• Doğru yönetim maliyetlerin düşmesini sağlayarak tasarruf ettirir.

• Lojistik masraflarını azaltır.

• Tedarik çevrim süresini kısaltır.

• Pazarda gerçekleşen ani değişimlere karşı direnç kazandırır.

Küresel rekabetin doruk noktasına ulaştığı günümüzde, artık kar elde etmek satın alma ile değil satın alırken ve üretirken ortaya çıkan bir süreçten ibarettir. Bu yüzden şirketlerin sürdürülebilirlik sağlayabilmesi için tedarik zinciri sürecindeki her bir alan için doğru kararlar alarak, analiz ve geliştirmeler yapması, tüm faaliyet süreçlerinin koordinasyonunu ve kontrolünün gerçekleştirilmesi, zincirin bütününde verimlilik sağlayarak karlılık ve müşteri memnuniyeti gibi amaçlara kolayca ulaşmasını hedeflemelidir.

Bu noktada işletmenizin performansını önemli ölçüde artırabilmeniz için tedarik zinciri yönetimine önem vermeniz ve e-ticaret alanında profesyonel bir ekip ile çalışmanız stratejik bir gereksinimdir. İşletmenizin odak noktası ister hizmete ister perakendeye ya da e-ticarete yönelik olsun tedarik zinciri yönetimi her şekilde zaman alan ve maliyetli bir süreçtir.

 

İşte bu yüzden teknoloji tabanlı e-ticaret lojistiği hizmetimiz ile işletmelerin tedarik zinciri içerisindeki depolama, sipariş karşılama ve lojistik süreçlerini yöneterek, işletmelere maliyet kontrolü ve yönetilebilirlik sağlıyoruz. 

Web siteniz ve diğer tüm satış kanallarınız üzerinden müşterilerinizin verdikleri siparişler, OPLOG tarafından karşılanır, paketlenir ve kargolanır. OPLOG sizin için tüm bu süreçleri yönetirken size de sadece OPLOG One uygulaması üzerinden stoklarınızı ve siparişlerinizi takip etmek kalır. 

Tedarikçi ne demek, kimlere tedarikçi denir, tedarikçinin başlıca sorumlulukları nelerdir gibi soruların cevapları ve daha fazlasını okumak için tıklayın!

Tedarikçi Ne Demek? Kimlere Denir?

Tedarikçi Ne Demek? Kimlere Denir? | OPLOG

İyi işleyen bir tedarik zincirinin anahtarı, tedarikçilerdir. Buna göre, iyi performans gösteren tedarikçilerle çalışmak iyi bir yaklaşım ve başarılı bir işin anahtarıdır.

İş dünyasındaki bir tedarikçi, mal ve hizmet tedarik eden bir kişi veya kuruluş olarak tanımlanabilir. Bu, işletmenin tedarik zincirinin belirli bir ürünün toplu değerini sağlayan kısmıdır. Bir tedarikçi genellikle ya ürünü kendisi üreten üretici ya da malları üreticilerden satın alan bir distribütör olarak bilinir.

Gerçekleşmekte olan operasyonu en iyi şekilde sürdürebilmek için bir tedarikçi şunları yapmalıdır:

✔️Tedarik tesisi (işyerleri, siteler, ekipman)'ı  güvenli bir durumda tutmak

✔️Talimatlar doğru bir şekilde takip edildiğinde güvenli olan kimyasal ve biyolojik maddeler tedarik etmek

✔️Ekipmanın nasıl güvenli bir şekilde kullanılacağına dair yazılı talimatlar sağlamak

✔️Ekipmanı güvenli durumda muhafaza etmek

İster perakende, ister tüketici hizmetleri veya işletmeden işletmeye faaliyet gösteriyor olun, doğru
tedarikçileri bulmak çok önemlidir. İşte tam da bunu yapmak için bazı tavsiyeler…

Tedarikçi bulmanın yolları;

İşletmeler arası ticaret rehberleri,
Bulunduğunuz sektör için gerçekleştirilen fuarlar ve sergiler,
Sosyal medya da yer alan sayfalar,
Ticaret grupları ve oluşumları,
Sektörel öneriler,

Öncelikle nasıl bir tedarikçiye ihtiyacınız olduğunu belirlemelisinizdir. Aşağıda yer alan tedarikçi çeşitlerine göz atıp, daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Hizmetler

Bunlara elektrik, su, telefon, BT, e-posta, web sitesi barındırma, kırtasiye, tesisler, ulaşım vb. tedarikçileri dahildir.

Alt yükleniciler

Bir ticaret işi yapıyorsanız, bunlar diğer esnafları da gereken operasyonlar için içerecektir. Danışman, eğitim sağlayıcı vb. iseniz,  bu kişilerle doğrudan veya bir ajans aracılığıyla sözleşme yapabilirsiniz.

Üreticiler

Bazı iş türleri için ürünleri veya bileşenleri doğrudan tedarik zincirinin en erken noktasından, yani üreticiden satın almak mümkündür. Satış zincirinde aracılar olmadan temin edilen yoldur ve en ucuz seçenektir. Bununla birlikte dikkat edilmesi gereken diğer bölüm, bazen üreticilerin minimum sipariş boyutu vardır ve bu, birçok küçük işletme için çok yüksek olabilir.

Eğer bir ürün icat ettiyseniz, ticarete başlamanın yolu da yine bir üretici bulmaktan geçmektedir.

Distribütörler

Toptancılar olarak da adlandırılabilirler. Genellikle bir dizi üreticiden büyük miktarlarda mal satın alırlar. Distribütörler ayrıca farklı üreticilerden ürün tedarik edebilir ve bu süreçte bir ürünün üreticisi ile dağıtım veya tedarik kanalındaki bir başka işletme arasında aracılık yapar.


Yurt içi distribütör gibi tanımlanabilirler ve sadece yurtdışından aldıkları ürünleri vardır. Bazı ülkelerde, tedarik zincirlerinin çalışma şekli nedeniyle, ithalatçılar için doğrudan üreticilerden satın almak zor olabilir. Bu nedenle ithalat yapmadan önce edineceğiniz ürünü hangi ülkeden seçeceğinize iyi karar vermeniz gerekir.

Dijital Ticarete Geçiş - Ticaret Savaşları

OPLOG,  e-ticaret alanında markalarını büyütmek ve operasyonel kusursuzluk ile müşteri memnuniyetini maksimize etmek isteyen her ölçekten firmaya hizmet sunar.


Stoklamadan sipariş karşılamaya paketlemeden kargolamaya kadar tüm operasyonel süreçlerinizi OPLOG ile yöneterek, markanızı yurtdışına büyütün. OPLOG ile operasyonel kusursuzluğu erişin, daha fazla bilgi almak için:

Tedarik zinciri, küresel ticaretin omurgası olarak bilinen tedarik zinciri lojistiği, nakliye, depolama ve envanter ağından oluşur.

Tedarik Zinciri Nasıl Oluşturulur?

Tedarik zinciri oluşturmak; Pek çok kuruluş bir tedarik zinciri üzerinden, ürün ve hizmetleri tüketiciye ulaştırmadaki süreçleri gerçekleştirmek isteyebilir.

Tedarik zinciri lojistiği yöneticileri, envanter taşıma modunu nasıl seçeceklerini, bir depo tesisini nasıl tasarlayacaklarını ve ayarlamalarını, envanter ve varlıkları nasıl kontrol edebileceklerini ve yönetebileceklerini ve maliyeti en aza indirirken verimli bir lojistik ağı kurmayı ve maliyeti en düşük düzeye çıkarmayı kesinlikle bilmelilerdir.

Tedarik Zinciri Lojistiğindeki Zorluklar Tedarik zinciri lojistiği zorlukları arasında müşteri hizmetleri, maliyet kontrolü, planlama ve risk yönetimi, tedarikçi ilişkileri, ortak ilişkileri yönetimi bulunmaktadır.

Küresel pazarda söz sahibi olabilmek adına sürekli büyümeyi planlayan şirketler, başarılı bir şekilde büyümek ve yeni pazarlara açılabilmek için yeterince esnek olmamanın zorluklarıyla yüzleşirler.

Günümüz tedarik zinciri Lojistiği yöneticileri, müşterilerin ve tedarikçilerin ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamak için çok sayıda tedarik zincirini denetlemekte ve bunları yorulmadan yürütmektedir.

Müşteri İstekleri Tedarik Zinciri Lojistik Etkisi Tedarik zinciri lojistiği, müşterileri ve tedarikçileri tatmin edecek kadar sorunsuz ve verimli bir şekilde çalışmalıdır.

Zorluk, müşteri talepleri tüm tedarik zinciri üzerinde baskı uyguladığında ortaya çıkar. Bazı durumlarda, müşteriler lojistik süreçlerine kendileri için daha fazla şeffaflık talep etmektedir.

İsteklerinin hangi aşamada olduğunu, nasıl yerine getirildiğini yaşam döngülerinin her adımında envanterin nerede olduğunu bilmek istiyorlar.

Her bir siparişin ve bunlarla ilişkili öğe detaylarının kazanılması ve daha sonra fikir paylaşımı, müşterileri rahatlatmak için gerçek zamanlı olarak gerçekleşmelidir.

Tedarik zincirinde teknolojiden yararlanarak verimlilik yaratabilirsiniz, yapmanız gereken gereksinimlerinizi karşılayan doğru sistemleri belirlemektir.

Tedarik Zincirinde Teknolojiyi Kullanmak

Tedarik zincirinde teknolojiden yararlanarak daha önce hiç olmadığı kadar verimlilik yaratabilirsiniz. İş gereksinimlerinizi karşılayan doğru sistemleri belirlemek karmakarışık ve sıkıcı bir süreç olabilir.

Tedarik zinciri çözüm sağlayıcıları teknoloji sunar ve doğru ortak, bir göndericinin ihtiyaçları için ideal bir sistemi kullanmak için gereken esnekliği sağlayabilir.

Tedarik zinciri endüstrisinin önde gelen ticaret birliği olan MHI tarafından yapılan bir ankete göre, ankete katılanların yüzde 80'i tedarik zincirinin çalışması için teknolojiyi kullanan dijital tedarik zincirinin gelecekte çok daha baskın bir model olacağını düşünüyor.

Optimum Teknoloji Depo (WMS) ve Taşıma Yönetim Sistemleri (TMS), tedarik zincirinde görünürlük oluşturmak için teknolojiyi kullanımında iki önemli örnektir.

Bir WMS, programının seviyesine bağlı olarak envanter izleme, gönderim verileri, müşteri yönetimi ve güvenlik sağlayan birçok farklı katmanda gelir.

Bir WMS, bir şirketin sahip olduğu ve hangi ürünlerin var olduğunun görülebilmesini sağlayarak, gelişmekte olan bir tedarik zincirinde gerektiğinde değişiklik yapmak için bilgi ve çeviklik kazandırır.

Esnekliğe Sahip Sağlayıcı Bulma Teknolojide yetenekleri olan bir OPLOG gibi bir uçtan uca tedarik zinciri çözümü sağlayıcısı, WMS, TMS veya iş zekası yazılımlarını iş ortaklarına kar ve zaman kazandırmak için etkin bir şekilde kullanma becerisine sahiptir.

Teknoloji, e-ticaretin artan eğilimi ve iş dünyasının kayan dinamiklerini ele aldığımızda, tedarik zinciri durmadan gelişmeye ve teknolojik evrimine devam ediyor.

OPLOG gibi bir 4PL ile sadece teknoloji teklifleri değil, bir işletmenin ihtiyacına ve bir göndericinin programlamasına uyma esnekliğine uyan özel bir format oluşturma yeteneği ile çalışmak her zamankinden daha masrafsız, karlı ve önemlidir.

Bu yeteneklere sahip bir sağlayıcı bütün operasyonel lojistik süreçlerinde verimlilik ve fark yaratabilir.

Sipariş karşılama merkezi ve depo terimleri farklı terimlerdir. İkisinin arasındaki farkları görmek ve hangisi sizin için uygun karar vermek için tıklayın!

Sipariş Karşılama Merkezi ve Depo Arasındaki Farklar Neler?

Sipariş karşılama merkezi ve depo terimleri sıklıkla birbirinin yerine kullanılsa da çok farklı anlamlara sahipler. Her ikisi de ürün satan işletmeler için envantere sahip büyük yapılardır fakat kullanım durumları ve hizmetleri birbirinden oldukça farklıdır. Bu makalede ikisinin arasındaki farkları görerek, e-ticaret işletmenizin hangisine daha uygun olduğuna dair fikirler elde edebilirsiniz.

Depolama çözümünden bahsedildiğinde  ürünleri uzun bir süre depolayan bir şirketten de söz etmek gerekir. Bir depo, envanteri toplu halde barındıracak şekilde tasarlanmış büyük bir depolama merkezidir veya endüstriyel bir alandır. Depoda forklift ve konteynır gibi ekipmanlar görmek mümkündür. Raflar yüksek miktarda istiflenmiş, büyük miktarlarda ürünle stoklanmıştır. Büyük miktarlarda toptan veya B2B siparişleri yapan işletmelere yönelik depolama sağlayıcıları bulunmaktadır.

Bazı büyük perakendecilerin, envanteri depolamak için kendi depoları vardır. Diğerleri ise diğer e-ticaret işletmeleriyle birlikte bir depoda yer kiralayabilir. Leasing depo alanı, küçük ve orta ölçekli perakendeciler için daha uygun maliyetli olacaktır. Bazı küçük e-ticaret işletmecileri, yerel dolaplar veya depolama birimleri gibi daha uygun maliyetli alanları kiralamayı tercih edebilir. Böylece, bazı envanterleri el altında tutarak, satışlar düştüğünde bunu telafi edebilirler.

Bir sipariş karşılama merkezi, bir üçüncü parti lojistik (3PL) sağlayıcısının e-ticaret perakendecileri için müşteri siparişlerini yerine getirdiği fiziksel konum olarak bilinir. Sipariş karşılama merkezlerinin işlevi , müşterilerin online siparişlerini zamanında teslim almak ve e-ticaret şirketlerini bu son derece zorlu süreci yönetme konusunda rahatlatmaktır.

Sipariş Karşılama Merkezlerinde İşleyiş Nasıldır?

Sipariş karşılama merkezi, online siparişleri kapınıza getirmeye yardımcı olan işlemlerden oluşur. Müşteri siparişleri hazırlanırken, bir e-ticaret işletmesinin envanteri, 3PL’nin sipariş karşılama merkezinde saklanır. Müşteri, e-ticaret mağazasında satın alma işlemini tamamladıktan sonra envanter alınır, kutular paketlenir ve daha sonra gönderi için etiketlenir.

Depo ve Sipariş Karşılama Merkezi Arasındaki Fark Nedir?

Sipariş karşılama merkezinin asıl hedefi envanteri hızlı bir şekilde teslim etmektir. İdeal olarak, envanter bir aydan fazla sipariş karşılama merkezinde kalmamalıdır. Eğer kalırsa satıcı yüksek depolama ücretleri ödemek zorunda kalabilir. Deponun rolü, ürünleri depolamak iken sipariş karşılama merkezinin rolü nakliye ile ilgili müşteri beklentilerini verimli bir şekilde karşılamaktır. Daha pasif olan depolardan farklı olarak, bir sipariş karşılama merkezi sürekli aktiftir ve depolara göre çok daha karmaşık bir işlemler gerektirir.

• Envanteri teslim alma
• Ürünleri toplama
• Takımlaştırma
• Kutuları ambalajlama
• Kargo siparişleri
• İade yönetimi

Depoda ne olup bittiği ile ilgili olarak, ana eylem envanter eklendiğinde veya aktarıldığında ortaya çıkar. Sunulan ek hizmet pek yoktur.

Sipariş Karşılama Merkezi Kullanmanın Yararları

Envanteri depolamak ve kutu paketlemekten kurtulmuş olursunuz. Pek çok e-ticaret işletmesinin, envanter depolama veya depolama ile uğraşmaktan kaçınmak istemesi normaldir. Her gün kutuları paketlemek ve kargoya gitmek istemiyorsanız, sipariş karşılama merkezi mükemmel bir alternatiftir.

Paket ambalajlamak ve müşteri siparişlerini kargolamak tüketici beklentilerini karşılamak için kritik bir öneme sahiplerdir ama bunlar dışardan temin edilebilen görevlerdir. Girişimciler ve e-ticaret mağaza yöneticilerinin bitmek bilmeyen bir yapılacaklar listeleri olabilir.

Bu nedenle, sadece yapabilecekleri ve onlara para kazanmalarına yardımcı olacak görevlere odaklanmalılardır. Siparişlerin tamamlanmasına harcanan zaman yerine , müşteri hizmetleri, ürün yönetimi ve pazarlamaya odaklanmak, e-ticaret işletmelerinin daha stratejik olmasına yardımcı olabilir.

Profesyonel bir sipariş karşılama merkezinin kullanılması, satıcıların işin diğer alanlarında daha proaktif olmalarına yardımcı olur. Bir sipariş karşılama merkezi, aynı anda birlikte çalışması gereken birçok hareketli parçaya sahip karmaşık bir makinedir. Sipariş hazırlama, envanter yönetimi ve en yoğun alışveriş dönemlerine hazırlanmak konusunda sipariş karşılama şirketleri alanlarında uzmanlarıdır ve onlara güvenmek mantıklı bir hamle olacaktır.

Tek bir sipariş karşılama merkezi sayısız e-ticaret işletmesi için işlemleri yürütmekte ve milyonlarca siparişi düzenli olarak göndermektedirler. Bu nedenle, kapasiteleri ve deneyimleri onları stratejik bir ortak haline getirmektedir. Sipariş karşılama şirketleri, taşıyıcılarla yaptıkları düşük nakliye oranlarından, sipariş karşılama merkezlerinin sayısına, büyüklüğüne ve konumlarına kadar her şeyde daha fazla verimlilik sağlayabilirler.

Modern sipariş karşılama şirketleri, teknolojiyi, hizmetlerinin merkezinde tutarlar. Bu, e-ticaret işletmeleri için karşılama sürecinin her adımının otomatik olarak belgelendiği anlamına gelir. Bu sayede e-ticaret işletmeleri orda olmalarına gerek olmadan sipariş durumunu öğrenebilirler. Her sipariş, paketlenip gönderilmesi için otomatik olarak sipariş karşılama merkezine gönderilir. Gönderildikten sonra, izleme bilgileri e-ticaret mağazasına geri gönderilir ve müşteri ile paylaşılır.

Nakliye Operatörleri Tarafından Teslim Alma Sıklığı

Bir sipariş karşılama şirketi birçok farklı nakliye şirketi ile iletişim içinde olabilir. Bir sipariş karşılama merkezi, müşteriler doğrudan siparişler verdiği anda işleme başladığı için, en az günde bir kez gönderileri almak için nakliye şirketlerine ihtiyaç duyarlar. Bu, siparişlerin söz verilen zamanda tüketicilere teslim edilmesini sağlar. Bir nakliye firmasının sunduğu hizmetlere bağlı olarak, nakliye şirketleri, müşteriler tarafından seçilen teslimat tarihlerine göre sipariş almalıdır. Tamamlanması gereken siparişler için firmaların kesin zamanları olacaktır. Örneğin, öğlen yerel saatine yerleştirilen müşteri siparişleri, sipariş karşılama merkezinde işlemleri tamamlanacak ve aynı gün kargoya verilecektir.

teknoloji

Fulfillment

Bilgi Deposu-Kategorisi

Hemen ücretsiz abone olun!

Hakkımızda-kategori

E-ticaret lojistiği, fulfillment, teknoloji ve depo yönetimi alanlarındaki gelişmeleri ve ipuçlarını öğrenmek için OPLOG Blog sayfasını ziyaret edin.

E-Commerce Logistics, Fulfillment Blog

Satın alma sonrası süreçlerinizi yöneten fulfillment partneriniz

Tedarik Zinciri Yönetimi