Tedarik zinciri operasyonları son birkaç yıl içerisinde inanılmaz bir dönüşüm geçirdi ve bu devrimin ön saflarında teknoloji yer alıyor. IDC, 2023 itibarıyla tedarik zinciri için yapılan teknoloji harcamalarının dünya çapında 500 milyar dolara ulaşmasını beklediğini açıklamıştı. Bu bile başlı başına şirketlerin operasyonel verimlilik ve müşteri memnuniyetini artırmak için teknolojiye olan inancının güçlü bir göstergesi.
Verimlilik; hepimizin hedefi ve teknoloji burada müthiş imkanlar sunuyor. Örneğin McKinsey Global Institute yayınladığı raporda yapay zekanın, tedarik zinciri yönetiminde %61'e varan verimlilik artışı sağlayabileceğini ortaya koyuyor. Teknoloji tedarik zincirinin başından sonuna kadar, manuel süreçlerin otomasyonu, hataların azaltılması, operasyonun optimize edilmesi, müşteri memnuniyetinin artırılması, yeni müşterilere ulaşma gibi pek çok alanda şirketleri ileri taşıyarak rekabet avantajı elde etmelerini sağlıyor. Dahası, takip sistemleri ve gerçek zamanlı analitikler sunarak, tedarik zinciri boyunca takip edilebilirliği ve görünürlüğü artırıyor. Böylece şirketler sorunlu alanları tespit edebiliyor, bunlara veri tabanlı kararlarla müdahale edebiliyor, rotaları optimize edebiliyor ve genel performanslarını iyileştirebiliyor.
Peki, hangi teknolojiler? Tedarik zinciri içerisinde yoğun bir operasyon yürüten, farklı pazarlarda, çok kanallı şekilde ve geniş hacimlerde satış yapan şirketler, bu teknolojilerden nasıl fayda sağlayabilir? Gelin, fulfillment perspektifinden inceleyelim.
Teknolojik yeterlilikler ihtiyaçlar hiyerarşisinde bir şirket için piramidin çok üstünde yer alıyor olabilir. Daha temel sıkıntılarınız olduğunu düşünüyorsanız, belki de bu blog’umuzu okumalısınız: Fulfillment Hizmet Sağlayıcınızı Neden Değiştirmelisiniz?
Yapay zeka: Şirketlerin operasyonel verimliliklerini artırmalarına, yeni müşteri segmentlerini keşfedip yeni pazarlara açılmalarına, müşteri memnuniyetini artırmaları ve sadakati geliştirmelerine, sonucunda da karlılıklarını artırmalarına yardımcı oluyor. İnsanların karar alma süreçlerini ve önceki aksiyonları taklit ederek, yeni koşullara uygun çözümler üretilmesini sağlıyor. Tedarik zinciri özelinde ayrıca doğru stok seviyelerini tahmin etme, optimum rota hesaplamaları yapma ve müşteri hizmetleri süreçlerini otomatize etme konusunda devrim yaratıyor.
Robotik: Robotik çözümler, özellikle otomasyon tabanlı depo sistemleri ile lojistik süreçlerinde büyük ilerlemeler kaydedilmesini sağlıyor. Tedarik zincirinde işleri durma noktasına getirebilecek veya paha biçilemez bir destek sağlayabilecek kritik bir halka olan depolama aşamasında özellikle öne çıkıyor. Otonom mobil robotlardan (AMR), rafa tırmanan toplama ve kaldırma robotları ile cobot'lara kadar pek çok şekillerde kullanılabiliyor ve verimliliği zirveye taşıyorlar.
OPLOG olarak bizler de, bu içgörülerle OPLOG’a E-COM Berlin’de Yılın İnovasyonu ödülünü getiren TARQAN’ı yarattık. 2024 itibarıyla dünyadaki tüm depolarımızda kullanıma soktuğumuz lojistik robotumuz TARQAN, dünyanın en ince lojistik robotu olmasının yanı sıra 1 tona kadar yük kaldırma kapasitesi ile de sınıfının en güçlüsü. Hataya meyilli manuel operasyonların aksine, sipariş toplama aşamasında %99,99 doğruluk sunuyor. Toplama süreçlerindeki yürüme ihtiyacını ortadan kaldırarak, siparişlerin depolardan %400 daha hızlı çıkmasını sağlıyor. Artan verimlilik ve doğruluğun yanı sıra depo operasyonlarında işgücü maliyetlerinden tasarruf sağlıyor. İnsanlar için fiziksel olarak zorlu olan görevleri yerine getirerek iş yerindeki güvenliği artırıyor.
Blokchain: Gartner'ın tahminlerine göre, 2025'e kadar blokchain tabanlı tedarik zinciri çözümleri, tüm dünyadaki işletmelerin %30'unu etkileyecek. Blokchain, ürünlerin kökenini doğrulama ve tedarik zincirindeki işlemlerin güvenilirliğini artırma konusunda öne çıkıyor. Özellikle e-ihracatta ürün menşei konusunda taahhüt vermek zorunda olan şirketler için oldukça avantajlı olabilir. Sözleşme yönetimi, gümrük belgeleri ve ödeme düzenlemeleri gibi süreçlerin kolaylaştırılmasına, evrak işlerinin azaltılmasına ve aracılara olan ihtiyacın ortadan kaldırılmasına yardım edebilir. Bu da sadece verimliliğin değil, güvenin de artırılmasını, özellikle sınır ötesi tedarik zinciri süreçlerinde dolandırıcılık gibi risklerin azaltılmasını sağlar.
Büyük veri ve analitik: Büyük veri analitiği en genel haliyle şirketlerin kararlarını daha somut temeller üzerine oturtmasına yardımcı oluyor. Deloitte'un ilgili araştırması, büyük veri ve analitik teknolojilerinin, tedarik zinciri karar verme süreçlerinde %36 oranında iyileşme sağlayabileceğine işaret ediyor. Bu araçlar, pazar trendlerini daha iyi anlama ve stok seviyelerini dinamik bir şekilde yönetme imkanı tanıyor. Gerçek zamanlı veri analizi sayesinde, işletmeler stokları daha doğru bir şekilde tahmin edebiliyor, fazla stok maliyetlerini azaltabiliyor ve talebe daha iyi yanıt verebiliyorlar. Bu şekilde operasyonel maliyetleri düşürürken müşteri memnuniyetini artırabiliyorlar.
OPLOG’dan örnek vermek gerekirse, büyük veriyi kullanan Depo Yönetim Sistemimiz ile müşteri davranışlarını analiz ederek müşterilerimizin stok ihtiyacını öngörebilmesine yardımcı oluyoruz. Stok kararlarını optimize ederek stockout durumlarını engelliyor; satmayan ürünleri tespit ederek alan ve maliyet tasarrufu sağlıyoruz. Ürünlerinizin üretimden satış ve iadeye kadar tüm yaşam döngüsünü takip etme imkanı sunarak, operasyonunuzun işlerliği konusunda içgörü edinmenizi mümkün kılıyoruz. Ya da hangi ürünün hangi bölgede daha çok talep edildiğini ölçümleyerek, toplam stokun ne kadarının farklı lokasyonlardaki depolarımızın hangisinde olması gerektiğini belirleyebiliyoruz.
Entegrasyon teknolojileri: Yoğun tedarik zincirlerinde birçok farklı sistem ve platform bulunuyor. Sürecin verimli işleyebilmesi için bu sistemler arasında sorunsuz bir iletişim sağlayarak veri alışverişini ve iş akışlarını optimize eden altyapılara ihtiyaç duyuluyor. Entegrasyon teknolojileri, bunun ötesinde süreçleri otomatikleştirip manuel iş yükünü azaltarak, örneğin, sipariş alma, fatura oluşturma, envanter güncelleme gibi süreçleri daha verimli ve hatasız hale getiriyor. Ya da stok seviyelerinin optimize edilip, tedarik süreçlerindeki belirsizliklerin ortadan kalkmasına ve sürecin hızlandırılmasına katkıda bulunuyor.
Bizim omnichannel fulfillment hizmetimizin kalbinde de OPLOG One yer alıyor. Tamamen OPLOG Teknoloji ekibi tarafından tasarlanan ve bulut üzerinden erişilebilen OPLOG One şirketlere her an, tüm cihazlar üzerinden, operasyonları üzerinde uçtan uca kesintisiz kontrol imkanı sağlıyor. Farklı satış kanalları ve tedarik süreçlerini tek bir noktadan yönetme ve analiz etmelerine; stoklarını, siparişleri, iadeleri ve çok daha fazlasını kolaylıkla takip ederek karar süreçlerinde hız kazanmalarına imkan veriyor.
E-ticaret şirketlerinin karşılaştığı genel sorunları siz de yaşıyor musunuz? Yoksa kendinize has sorunlarla mı başa çıkmaya çalışıyorsunuz? OPLOG olarak müşterilerimizin özel ihtiyaçlarına, markaya dedike müşteri hizmetleri temsilcilerimizle yanıt veriyoruz.
Rota Belirleme Sistemleri
Tedarik zincirini optimize etmenin önemli zorluklarından biri de, ürünlerin teslimat adreslerine iletildiği aşamanın karmaşıklığıdır. Teknoloji, üreticilerin her damla yakıttan en iyi şekilde yararlanmaları ve tüketiciye ürünlerini en hızlı şekilde ulaştırmaları için çok çeşitli imkanlar sunuyor. Örneğin OPLOG özel yazılımları ile ürün özellikleri, teslimat adresi ve benzeri değişkenlere göre, en hızlı ve optimum maliyetli kargo şirketi seçeneğini saniyeler içinde belirliyor. Sayısı 10’u aşan farklı kargo firmasıyla yaptığı anlaşmalar sayesinde piyasa fiyatlarının oldukça altında tarifeler üzerinden çalışmanın ötesinde, OPLOG K.A.S. (Kargo Alarm Sistemi) sistemi entegre olduğu kargo şirketlerinin portallarına bağlanarak, ortalama teslim sürelerini aşan gönderimlerle ilgili müşterilere anlık bilgi akışı sağlıyor. Böylece gecikmeler de engelleniyor.
Daha dirençli, daha doğru, daha karlı, daha rekabetçi
E-ticaret dinamikleri doğrultusunda hem ticaretin kuralları hem de tüketicilerin beklentileri her geçen gün adeta yeniden yazılıyor. Anlık sipariş işleme ve hızlı teslimat talepleri, işletmeleri daha hızlı ve esnek lojistik çözümleri bulmaya itiyor. Teknoloji, tedarik zinciri ağlarını daha esnek hale getirerek ve alternatif tedarikçi ve dağıtım yollarını hızla devreye sokarak hem hız ihtiyacına yanıt veriyor hem de pandemi veya küresel tedarik krizleri gibi dönemlerde, tedarik zincirlerinin daha dirençli ve çevik olmasına imkan tanıyor.
OPLOG olarak bizler de, temeli teknoloji üzerine kurulmuş bir şirketiz. Türkiye, Almanya, İngiltere ve ABD’deki depolarımızla, teknoloji tabanlı sistemimiz ve 10 yılı aşkın deneyimimizle, 150’yi aşkın müşterimizin, tedarik zincirlerini yenilikçi teknolojik çözümlerle donatıyoruz. Sadece bugünün zorluklarını aşmakla kalmıyor, müşterilerimizle bir arada yürüdüğümüz yolda, gelecekteki fırsatları da maksimize ediyoruz.
Rekabet gücünüzü zirveye taşımak ve sürdürülebilir başarı sağlamak için,
siz de şimdi OPLOG ile tanışın!
Üstelik şimdi, onboarding süreçlerinde, 2 kamyona kadar taşınma masraflarınızı biz karşılıyoruz!