Kozmetik sektörünün dünyada yarattığı etkiyi anlamak için TikTok’ta “günlük bakım rutini” veya “kozmetik önerileri” gibi anahtar kelimelerle birkaç arama yapmanız ve on binlerce defa kaydedilen videoları görmeniz yeterli olacaktır aslında. Ama biz konuya yurtdışına Türkiye’den e-ihracatla ürün göndermek isteyen kozmetik şirketlerinin perspektifinden, biraz daha derinlemesine yaklaşacağız. Bu blog’umuzda, pazar araştırmasından ürün özelliklerine, gerekli belgelerden pazarlama stratejilerine kozmetik ihracatı yaparken dikkat etmeniz gerekenlere değineceğiz.
Kozmetik sektörü ve Türkiye
Dünya ekonomisinin jeneratörleri arasında yer alan kozmetik sektörünün 2023 yılı sonunda 750 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Bu pastadan pay almak isteyen markaların çoğu tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gözünü ihracata dikiyor. Türkiye’de her yıl ortalama %10 oranında büyüyen sektörün yılsonunda ihracat hacmini ise 1,6 milyar dolara yükseltmesi bekleniyor. Toplam 162 ülkeye ihracat yapan ve dış ticaret fazlası veren sektörlerimizden olan kozmetik için halihazırdaki ilk 3 hedef pazar ise, ABD, Rusya ve İran. Dünyanın en büyük kozmetik ithalatçısı ülkelere baktığımızda, Çin, ABD, Almanya, Birleşik Krallık ve Hong Kong şeklinde sıralanıyor. Onları yoğunlukla Avrupa ülkeleri takip ediyor.
Türk kozmetik sektörünün gücü ve e-ticaretin sunduğu imkanlar bir araya geldiğinde, ortada yadsınamaz bir potansiyel olduğunu görmek zor değil. Ancak konu kozmetik olduğunda basit rakam ve oranların ötesinde, dikkatle takip etmeniz gereken pek çok prosedür, her pazara özgü regülasyonlar ve farklı tüketici beklentileri işin içine giriyor. Şimdi, kozmetik ürünleri ihracatınızda dikkat edilmesi gerekenlere tek tek bakalım.
Pazar araştırması
İhracata başlamadan önce hedeflediğiniz pazarların dinamiklerini, tüketici trendleri ve beklentilerini detaylı şekilde araştırmalısınız. Ürünleriniz bu pazardaki beklentilere cevap veriyor mu? Üretim veya tedarik tarafında hedeflediğiniz pazara yönelik değişiklikler yapmanız gerekecek mi? Pazardaki büyük oyuncular kim ve rekabette öne çıkmak için hangi adımları atıyorlar? Bu sorular başlangıç için olmazsa olmaz.
Ürün niteliği ile pazarın uyumu
Örneğin ABD’de tüketiciler son yıllarda özellikle organik, doğal ve çevre dostu ürünlere büyük bir ilgi gösteriyor. Ancak ABD bilindiği üzere hem coğrafi olarak çok büyük hem de farklı bölgelerinde farklı demografik yapıların söz konusu olduğu bir pazar. Siz de ürünlerinizi, tercih edeceğiniz satış kanalı, hedefleyeceğiniz eyalet ve lojistik olanaklarına uygun şekilde kendi markanız perspektifinden değerlendirmelisiniz. Yine İngiltere, lüks segmentten büyük mağazacılık markalarına kadar geniş bir yelpazeye sahip. Vegan ve hayvanlar üzerinde test edilmemiş ürünlere olan talep gün geçtikçe artıyor. Avrupa Birliği genelinde ise oldukça katı kozmetik standartlarını sağlamak zorundasınız. Doğal içeriklere, sürdürülebilirlik standartlarına ve yenilikçi ürünlere yüksek bir talep var. Hayvanlar üzerinde test edilmiş kozmetik ürünlerin satışı yasak.
Bir kozmetik firması 4PL seçerken nelere dikkat etmeli? İlgili blogumuzu şimdi okuyun!
Son yıllarda Türkiye’de doğal sabunlar, şampuanlar, saç bakım ürünleri ve saç boyaları, cilt bakım ürünleri, vücut bakım ürünleri ve diğer doğal kozmetiklerin üretimi artıyor. Bu alanda küçük ölçekli çok sayıda marka da pazardan pay alıyor. Dünya standartlarını yakalayan, çevre konusundaki endişeleri bertaraf eden, sertifikalı ürünler üreten ve satan her ölçekten markanın, gelişmiş pazarlara ihracatta da şansı bulunuyor. Siz de ürünlerinizin niteliğinin hangi pazarla uyuştuğunu detaylı şekilde incelemelisiniz.
Fiyatlandırma ve marka konumlandırması
Ürünlerinizin uygunluğu, satış kanallarınız ve lojistik süreçlerinin yanı sıra, fiyatlandırma yaparken de araştırmanızdan elde edeceğiniz içgörüleri dikkate alarak rekabetçi stratejiler belirlemeli, marka kimliğinizi ve pazarlama çalışmalarınızı hedef pazarınızın kültürüne, alışkanlıklarına ve tercihlerine uygun şekillendirmelisiniz.
Regülasyonlar, belgeler
Kozmetik, sağlık ve kişisel bakım ürünlerinizi e-ihracatla yurtdışına taşırken çok sayıda belge hazırlamanız gerekiyor. Burada fatura, paketleme listesi, ihracat beyannamesi, menşe belgesi, nakliye ve sigorta belgeleri, uygunluk ve etiketleme belgeleri, REACH (Kimyasalların Kaydı, Değerlendirmesi, İzni ve Kısıtlanması) yönetmeliği veya CLP (Sınıflandırma, Etiketleme ve Ambalajlama) yönetmeliğine uygunluk belgeleri ile yine AB için PIF (Product Information File - PIF) gibi belgelerden söz edilebilir.
Sertifikasyonlar ülke ve ürün bazında değişebiliyor; bazı kurum ve kuruluşlara üye olmak gibi gereklilikler ortaya çıkabiliyor. Özellikle organik, doğal veya vegan ürünler ihraç ediyorsanız bu konuda özel regülasyonlara tabi olunuyor. Örneğin Avrupa pazarlarında ürünleriniz FDA kuralları gibi herhangi bir standart yönetmeliğe uygun olsa bile ek yasal prosedürlerin de tamamıyla yerine getirilmesi gerekiyor.
Özetle belge ve gerekliliklerin tam listesi, ürünün cinsi, hedef ülke ve diğer pek çok farklı faktöre göre değişebiliyor. Bu nedenle, ürünün içeriğini tahlil ettikten sonra sizi doğru şekilde yönlendirecek danışman firmalarla çalışmak en doğru tercih oluyor.
Gümrük kuralları ve tarifeler
Gümrük tarifeleri ve kurallar da tıpkı belgeler gibi ülkelere göre değişiyor. İhracat yapmadan önce bu tarife ve kuralların tam olarak anlaşılması, sürpriz maliyetlerden ve gecikmelerden kaçınmanıza sağlayacaktır. Ayrıca regülasyonlara uygun hareket etmek, hem marka itibarınızı korur hem de olası cezai yaptırımlara maruz kalmamanıza yardımcı olur.
Lojistik
Burada hem ürünlerinizi Türkiye’den hedef pazara taşımaktan hem de oradaki depolama ve stok yönetimi ile hedef pazar içinde ürünlerinizi müşterilerinize ulaştırmaktan bahsetmek gerekir. Ürünlerinizi uluslararası taşımacılık yapan kargo şirketleriyle yurtdışına taşıyabilir, orada bir depo kiralayabilir, gerekli teknik ve altyapısal yatırımları tamamladıktan sonra, insan kaynağını da oluşturarak işe koyulabilirsiniz. Bununla birlikte kozmetik ihracatında söz ettiğimiz bunca detaylı prosedürle uğraşmak ve bir yandan markanızı büyütmek için, oldukça fazla zamana ve kaynağa ihtiyacınız olacak. Lojistik ise başlı başına uzmanlık gerektiren bir alan. Bu nedenle kozmetik ürünlerini e-ihracatla yurtdışı pazarlara ulaştırmak isteyenler için bir fulfillment şirketiyle anlaşmak zaman ve maliyetlerden tasarruf ettiren, riskleri ve aksaklıkları minimize eden bir tercih oluyor.
OPLOG olarak aralarında Rossmann ve Atomy gibi global kozmetik markalarının da yer aldığı 150’yi aşkın markamıza omnichannel fulfillment alanında destek veriyoruz. B2B ve B2C alanlarında, her ölçek ve sektörden markanın e-ihracatta lojistik ve sipariş karşılama süreçlerini kusursuz şekilde yönetiyoruz. İngiltere, Almanya ve ABD’de bulunan global depolarımızda yazılım ve robotik teknolojilerinden faydalanarak insan kaynaklı hataları minimum seviyelere indiriyoruz. Müşterilerimize kendi yazılımımız olan OPLOG-One üzerinden tüm süreci monitör edebilme imkanı sunuyor, sunduğumuz teknolojik altyapıları diğer tüm pazaryeri, kargo ve e-ticaret yazılımları ile entegre çalışacak şekilde geliştiriyoruz. Böylece kozmetik ihracatı yapan şirketlerin, hedef pazarlardaki operasyonlarını mükemmelleştirmenin ötesinde, markalarına, pazarlamaya ve iş geliştirmeye vakit ve kaynak ayırabilmelerini sağlıyoruz.
Peki, sizin için ne yapabiliriz?
Kozmetik ürünlerinizin ihracatında tüm lojistik ve fulfillment süreçlerini sorunsuz şekilde yürütebilmek için, markanızı deneyimli ellere teslim edin.