ABD'de E-Ticaret Lojistiğinde Öne Çıkan Trendler Türk Markaları için Ne İfade Ediyor?
ABD’de e-ticaret lojistiğinde öne çıkan trendleri takip etmek, bu pazarda satış yapan Türk markaları için önem taşıyor çünkü müşteri deneyiminin yanı sıra marka operasyonlarının verimliliğini ve maliyetleri de etkileme ihtimali bulunuyor. Markalar, bu trendleri anlayıp onlara uyum sağlayarak, sipariş karşılama süreçlerini optimize edebilir, maliyetleri azaltabilir ve müşteri memnuniyetini artırabilir. Bu blog yazısında, ABD'deki dikkat çeken e-ticaret trendlerinden ve Türk markalarının bunlardan nasıl yararlanabileceğinden bahsedeceğiz.
Aynı gün teslimat ve ücretsiz gönderim
Günümüzde tüketiciler, çevrimiçi sipariş verirken hızlı ve ücretsiz kargo bekliyor ve bu talep giderek artıyor. Örneğin, ABD’li perakende devi Amazon, müşterilerine paketlerini bir günden daha kısa bir süre içerisinde ulaştırmayı hedefleyen bir system geliştirmek için kaynak kullanımını artırma kararı aldı. Bu gibi adımlar hızlı ve ücretsiz gönderimde yeni bir standart belirleyerek müşterilerin diğer markalardan da aynı düzeyde hizmet beklemesine yol açıyor.
Kargo teknoloji firması Shippo'nun paylaştığı anket verilerine göre, Amerikalı tüketicilerin %62'si ücretsiz kargo olmadan bir ürünü online satın almayı reddediyor. Raporda bu sayının 2020'de %40 seviyesinde olduğu da vurgulanıyor. Ücretsiz gönderim seçeneğinin artık olmazsa olmaz kabul edildiği günümüzde, markaların bu beklentiye cevap verebilmesi de büyük önem taşıyor.
Bu trende yanıt olarak birçok marka, müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak için bir dizi farklı teslimat ve özelleştirme seçeneği sunmaya başladı. Örneğin aynı gün teslimat, müşterilerin siparişlerini hızlı ve verimli bir şekilde almayı bekledikleri alanlarda giderek daha çok popülerleşti.
Tüm bu nedenlerle ABD pazarında satış yapan Türk markalarının da rekabetçi kargo ücretleri ve teslimat süreleri sunması, müşteri beklentilerini karşılamak ve rekabetçi kalabilmek için çok önemli. Güvenilir lojistik sağlayıcılarla ortaklık yapmak ve kargo süreleri ile maliyetleri azaltmak için tedarik zincirlerini optimize etmek markalara fayda sağlayabilir.
Bu doğrultuda örneğin ilk olarak, kargo şirketleriyle anlaşmalarını daha iyi fiyat ve daha hızlı teslimat yapılacak şekilde güncelleyebilirler. İkinci olarak siparişlerin hızlı ve verimli bir şekilde işlenmesini ve sevk edilmesini sağlamak için fulfillment süreçlerini optimize edebilirler. Bu, otomasyona yatırım yapmayı ve tedarik zincirlerini düzene sokmak gibi süreçleri içerirken; son olarak, kargo performanslarını izlemek ve iyileştirme alanlarını belirlemek için veri ve veri analitiği kullanabilirler.
İşletmenizi ABD'de büyüterek yeni pazarlara açılmak; veya halihazırda bulunan operasyonlarınızı güçlendirmek için bir fulfillment servis sağlayıcısı ile iş birliği yapmayı düşünebilirsiniz. OPLOG Global fulfillment ağımız ile siparişlerinizi özenle hazırlıyoruz, ABD’deki müşterilerinize hızlıca ulaştırıyoruz.
Öte yandan Türk markalarının karlılıklarını sürdürmek için hızlı sevkiyat süreleri ile maliyet etkinliği arasında bir denge kurabilmesi önem taşıyor. Bunun için, kargo çözümlerini kullanmak, mağazadan teslim alma veya arabaya teslim seçenekleri sunmak gibi alternatif yöntemler de kullanılabilir. Pazarda fiziksel olarak bulunuyor olmanın bu tip avantajlarını keşfetmek, hızlı ve ücretsiz gönderime yönelik artan talebe uyum sağlamaya destek olabilir; müşteri memnuniyetini artırabilir ve rekabetçi ABD e-ticaret pazarında satışları artırabilir.
Sürdürülebilir alışveriş
Sürdürülebilirlik, e-ticarette giderek daha önemli bir hale geldi. Tüketiciler, alışveriş alışkanlıklarının çevre üzerindeki etkisinin farkına vardıkça, şirketlerden de süreçlerini sürdürülebilir anlayışla dönüştürmesini bekliyor; bu yönde aksiyon alan markaları daha çok tercih ediyor. Bu kapsamda, tedarik zincirini karbon salımını azaltacak şekilde optimize etmekten geri dönüştürülebilir paketleme kullanmaya pek çok farklı adım atılablir. Markalar bu şekilde kendilerini rakiplerinden ayırabilir, çevreye duyarlı müşterilere hitap edebilir ve potansiyel olarak maliyetlerden tasarruf edebilir. Gelin, bunu detaylandıralım.
Her gün milyonlarca paketin taşındığı e-ticaret sektörü, ambalaj atıklarının yarattığı çevre sorunları söz konusu olduğunda, olağan şüpheliler arasında yer alıyor. İşletmeler ambalajlarını küçülterek kullandıkları malzeme miktarını ve dolayısıyla çıkardıkları atıkları azaltabilir. Karton ve doğada kaybolan malzemeler gibi geri dönüştürülebilir çevre dostu paketleme seçeneklerini tercih ederek müşterilerine “sürdürülebilirlik” mesajlarını ulaştırabilir.
EY Future Consumer Index’e göre ABD’deki tüketicilerin çoğu, bir markanın davranışlarının sattıklarından daha önemli olduğuna inanıyor. Beş farklı tüketici segmentiyle yapılan araştırmada, tüketicilerin %17si önceliğinin gezegenin sağlığı olduğunu söylerken, diğer %17si toplumu önceliklendiriyor.
- Tüketicilerin %66sı şirketlerin etik ve toplum beklentileri doğrultusunda davranması gerektiğini,
- %63ü bir şirketin davranışının ne sattığı kadar önemli olduğunu,
- %58i şirketlerin sosyal etki konusunda şeffaf olması gerektiğini ve
- %45i işletmelerin kendilerine sürdürülebilir ürün seçenekleri sunması gerektiğini ifade ediyor.
Türk markaları da, çevreye duyarlı müşterilere hitap etmek için sürdürülebilir uygulamaları benimseyebilir. Çevre dostu paketleme ve teslimat çözümlerini kullanarak süreçlerini sorumlu ve bilinçli bir şekilde dönüştürebilir; bunun iletişimini yaparak olumlu bir marka imajı yaratabilir.
Üstelik sürdürülebilirliğe yönelik adımlar Türk markalarının maliyetten tasarruf etmelerine de olanak sağlayacaktır. İşletmeler, minimum düzeyde paketleme ve geri dönüştürülebilir malzeme kullanarak paketleme ve kargolama maliyetlerini azaltabilir, böylece kârlılıklarını artırabilir. Dahası sürdürülebilir uygulamalar, tedarik zincirinin genel verimliliğini de iyileştirerek maliyet tasarrufuna ve üretkenliğin artmasına imkan verir.
Kişiselleştirilmiş paketleme
Son yıllarda, kişiselleştirilmiş ürünler ve paketleme de e-ticaret müşterileri için deneyimin önemli bir parçası ve satın alma kararında öne çıkan bir kriter haline gelmiş durumda. Bu beklentinin yükselişinde önemli rol oynayan olgulardan biri, söz konusu deneyimi başkalarıyla paylaşmalarını kolaylaştıran sosyal medyanın önlenemez yükselişi.
Kişiselleştirilmiş paketleme, müşteriler için benzersiz ve akılda kalıcı bir deneyim yaratılmasına olanak tanıyarak, marka sadakati oluşturma anlamında fayda sağlıyor. Müşterilere kendilerini değerli ve takdir edilmiş hissettirerek, marka ile müşteri arasında daha güçlü bir ilişki kurulmasına yardımcı oluyor.
OPLOG olarak marka kimliğinizi yansıtabilmeniz için kişiselleştirilmiş paketleme hizmeti sunuyoruz.
Türk markaları, bu trendleri takip ederek e-ticaret stratejilerini güncelleyebilir, böylece ABD pazarında daha güçlü bir şekilde rekabet edebilir ve müşterilerin gelişen beklentilerini karşılayabilirler.
Videolu alışveriş özelliği
COVID-19 salgını sırasında fiziki mağazalar kapalıyken, satıcıların müşterilerle bağlantı kurmak için yeni yollar arayışına girmesi, özellikle ABD'de video alışverişin benimsenmesini hızlandırdı. Canlı alışveriş olarak da bilinen bu trend günümüzde de yükselişini sürdürüyor. Coresight Research’ün hazırladığı rapora göre, ABD'deki canlı yayın alışveriş pazarının 2023 yılında 25 milyar dolarlık bir hacme ulaşması bekleniyor.
Canlı alışveriş genellikle ürünlerini tüketicilere gerçek zamanlı olarak sergileyerek satmayı tercih eden satıcılar tarafından kullanılıyor. Görüntülü alışveriş sırasında müşteriler ürünle ilgili sorular sorabiliyor, bu sorularına anında yanıt alabiliyor, ürün sahibi veya diğer müşterilerle sohbet edebiliyor. Bu, bir yandan alışveriş deneyiminin daha ilgi çekici ve etkileşimli hale gelmesini sağlıyor, diğer yandan müşteride güven oluşturarak satın alma olasılığını yükseltiyor. Sonunda ise müşteri, video platformundan ayrılmadan satın alma işlemini kolayca tamamlayabiliyor.
Video alışverişi ayrıca e-ticaret markalarının daha geniş bir kitleye ulaşmasını, Instagram, Facebook veya YouTube gibi sosyal medya platformları üzerinden dünyanın her yerinden izleyiciyle etkileşime geçebilmesini sağlıyor. Bu boyutuyla özellikle, geleneksel pazarlama kanalları aracılığıyla geniş kitlelere ulaşmak için gerekli kaynaklara sahip olmayan küçük satıcılara fayda sağlıyor.
ABD'de görüntülü alışverişin bazı popüler örnekleri arasında, influencarların ve markaların ürünlerini canlı akışlarka sergileyebildikleri Amazon Live; onlarca yıldır televizyonda sunduklarını alışveriş deneyimlerini çevrimiçi platformlarına taşıyan QVC ve HSN ile ABD'li tüketicileri diğer ülkelerdeki perakendecilerle canlı alışveriş yoluyla buluşturan ShopShops gösterilebilir.
OPLOG, ABD pazarındaki trendleri yakalamanız için daima yanınızda. OPLOG olarak global fulfillment alanındaki uzmanlığımızla, kişiselleştirilmiş ve sürdürülebilir paketleme seçenekleri sunmanızı sağlıyoruz, canlı yayın alışveriş ile hızlıca sattığınız ürünlerinizi, aynı hızda müşterilerinize ulaştırıyoruz.
OPLOG global fulfillment ağıyla tanışmak için;